YAŞAYARAK ÖĞRENME ETKİNLİKLERİ
Öğrenmenin hammaddesi olan yaşantı, beş duyu aracılığı ile nesne ya da olayın kendisinden alınır.
Fidem'le her zaman bir adım önde!
- “Çocuk, çevresiyle ilgilenme, hareket etme, iş yapma ve etkinlikte bulunma güdüleriyle yüklüdür.” Çalışmalarımızın her aşamasında bu durum gözetilir.
- Eğitim – Öğretim, öğrencilerin bulundukları gelişim düzeyine uygun olarak düzenlenir.
- Öğrencinin öğrenmesini engelleyen durumlar giderilir.
- Öğrencinin özel yeteneklerini sergilemesine ve geliştirmesine fırsat verilir.
- Her türlü etkinlik, öğrencinin ihtiyaçlarına göre ve öğrencinin aktif katılımı ile gerçekleştirilir.
- Öğretim konusunun seçiminde, işlenmesinde ve değerlendirilmesinde yaşama yakınlık hedeflenir.
- Eğitim – Öğretim kurumları ve dersler bizzat hayatın kendisi olarak düşünülür, eğitim içerikleri yakın çevreden seçilir, dersin ve eğitimin biçimi yaşama yakın tutulur.
- “Öğrenmenin hammaddesi olan yaşantı, beş duyu aracılığı ile nesne ya da olayın kendisinden alınır,” ilkesinden hareketle ezbercilikten uzak, yaparak – yaşayarak öğrenme etkinlikleri düzenlenir.
- Eğitimi etkili kılmak amacıyla çocuğun kendi eğitiminde kendisinin rol alması sağlanır. Bu süreç içerisinde öğretmen, öğrenmeyi örgütleyen ve yol gösteren olarak görev almaya özen gösterir.
- Öğrencilerin, kişiler arası iletişim sağlama doğrultusunda gelişim göstermeleri ve toplumsallaşmaları hedeflenir.
- Günün bir kısmında genel eğitim – öğretim faaliyetlerini yürütmek, bir kısmında da yaratıcı etkinliklerde bulunmak, öğrenci katılımıyla yapılan bir plan doğrultusunda gerçekleştirilir.
- Eğitim – Öğretim etkinliklerinin her safhasında zaman, emek ve enerji bakımından ekonomiklik ön planda tutulur.
- Öğrencinin kendine özgü gözlemi – eylemi, düşüncesi ve sonuç çıkarması, kıyaslaması ve sorgulaması önemsenir.
- Çalışmalarda somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene, yakından uzağa ilkeleri gözetilir.